Kaçarken Yakalanmışlıklar



 Bir şey farkettim. Belkide önceden farkettiğim ama daha yeni aklımın onayladığı bir şeyde olabilir bu.
Babamın yüzüne bakıyorum. Artık yaşlandığını hissediyorum. Babam yaşlanıyor ne ilginç. Daha çabuk yoruluyor. Yüzündeki çizgiler artmış, saçındaki beyazlar daha fazla artık. Sakalları daha çabuk uzuyor. Yürüyüşünde bir değişiklik var. Yürüyor ama sanki hep yokuş yürüyormuş gibi, yorgun.. Evet bu benim babam. Ben benim babamı yaşlanmaz bilirdim. Hiç yorulmaz. Babam ağlamaz. Babamın cebindeki para hiç bitmez. Babam üzüntüden uyumamazlık yapmaz.. Bilirdim. ama sen çok yanlış biliyormuşsun, gerçek önümdeymiş ama ben fark etmemişim, belkide fark etmek istememişim.
Hani insanlarda öyle yapıyor ya, biri  ölüyor diyelim, Evet ibret alıyoruz ama başkası için.  Onun yaşı yaklaştı ibret almalı. Oysa senin garantin ne? Herkesin vurduğu ölüm sanki en son sana vurucakmış gibi. Evet insanlar ölüyor ama ben herkesi gömüp öyle ölücem.. öyle mi, hadi ya, nerden buldun bu masalı.. ah öyleyiz işte ibret alışlarımız bile farklı.

Ben babamı, ilk defa babaannem vefat ettiğinde ağlarken görmüştüm. Hıçkırarak ağlamıştı. Canı gitmişti sanki. Ben o zamana kadar babalar ağlamaz bilirdim. Ama babalar da ağlarmış, canı gittiğinde, nefesi tükendiğinde, içi yandığında ağlarmış meğer babalar..
Babam.. benim babam..
Senin varlığın bu hayatta bir destek bana. Babalar gölgedir. Babalar bir korunaktır adeta.Sen bana hiç diyemesende, demekten çekinsen de ben diyorum baba;
Seni Çok Seviyorum..

Yorumlar

Popüler Yayınlar